17 Şubat 2024 Cumartesi

Rüya , 17 Şubat

   
  Artvin olduğunu düşündüğüm, seyrek ağaçların olduğu bir ormanda tek başıma yürüyorum. Birdenbire karşıma cüssesiyle, heybetiyle dikilen bu kurt adamı ise uzun zamandır tanıdığımı hissediyorum. O'na anlatmam gereken pek çok şey yaşadığımı, uzun zamandır bu günü beklediğimi dile getireceğim, ancak o yavaş ama büyük adımlarla öylece yanımdan geçip gidiyor. O'na yetişmeye çalışıyorum ama adımlarım o kadar küçük geliyor ki bana, sanki yerimde sayıyorum. Bu şekilde işin içinden çıkamayacağımı anlayıp arkasından var gücümle bağırıyorum. Beni duymuyor. 

Sesimi duyurmaya çalışmayı bırakıp yoluma devam etmeye karar veriyorum, ancak O'na anlatmak istediğim pek çok şey var ve bunu müthiş arzuluyorum. Tam vazgeçecekken dönüp son bir kez daha bakıyorum. Bana doğru yürüyor. Yaklaştıkça kurt adam bedeni büyüyor. Yukarıya, yüzüne doğru bakıp kim olduğunu seçmeye çalışıyorum. O'nu tanıdığımdan eminim. Beni omuzlarımdan yakalayıp yukarı kaldırıyor. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibi, çok mutlu oluyorum. Yüzümü yüzüne yaklaştırdığında emin oluyorum. Daha önce de karşılaştık. 

Rüyada olduğunu bilen biri gibi hissediyorum o an. Uyanacağım ve bu anın biteceği korkusuyla kollarımı boynuna dolamak istiyorum, ancak ne kadar uzanmaya çalışsam da kollarım yetişmiyor. Beni bu cüsseden beklenmeyecek kadar zarif bir hareketle yere indiriyor. Bedeni küçülmeye, normal insan boyutlarına gelmeye başlıyor. O an inanılmaz bir sinirle O'ndan nefret etmeye başlıyorum. Bunu neden yaptığını, neden değiştiğini hiç anlamıyorum. Ne kadar kızgın olduğumu anlaması için orayı terk etmeye karar veriyorum. Küçük bir kız çocuğu edasıyla arkamı dönüp uzaklaşıyorum.

Uyandığımda gece boyu dinlediğim listenin en güzel şarkısı çalıyor;


Leonard Cohen, Who by Fire.

https://open.spotify.com/intl-tr/track/0UGqzgCRJrvXkc5aCa7Agq?si=3cfbf2304fd1469e



13 Temmuz, Artvin.