17 Ağustos 2012 Cuma

Saturday Come Slow / Better Things

''Saturday come slow, do you love me? Is there nothing there!''

2 merdiven vardı, hemen dibimde. Gözlüklerim vardı, mor çerçeveli, o cumartesi randevu saatimize daha 45 dakika vardı. 
Üstteki şarkı seni ilk kez gördüğüm günü, Better Things'te sıkışıp kalmışlığım da bugünü hatırlatsın daima..  




11 Ağustos 2012 Cumartesi

Konu Yok

-Dinledikçe beni hatırla..
--Hep hatırlayacağım seni!

-Hayır, hatırlamayacaksın.

--Unutacağımdan eminsin. Bu canını yakmıyor mu?
-Unutacağından emin olduğum için söylemedim bunu.

--Peki neden? Bunu düşündüren nedir?

-İnsan uzakta olanı hatırlar. ve ben bir gün sana uzak bir yerlerde olacağımı hiç sanmıyorum. 

--Yanındaki kadınlarına hiç yokluğunu belli etmemişsin bu durumda. Dahası onlar da yanındayken hep senin olmuş. Şanslı bir adamsın sen.

-Farklı bir şey bu senin bahsettiğin. Siktiret şimdi kadınları. 

http://www.youtube.com/watch?v=QYEC4TZsy-Y  bilir misin bu şarkıyı? ben çok severim..


Bilirim...


Son 4 yıldır bu hep oluyor. İsimler değişiyor, şarkılar değişiyor, vaatler değişiyor ama bu hastalıklı düşünceler hiç değişmiyor. Her sene aynı dönemlerde, hayatlarına giren yeni kadınlarıyla göz dolduran o pek sevimli, ucuz bar adamları asla yanılmayacağımı bana kanıtlıyor. Fevri hareketleriyle onları bir resim uzaklıktan tanıyabiliyorum, neyse ki... Daha çok şarap tüketmeli, daha uzun birliktelikler yaşamalılar, belki böylece doyumsuz olan arzularını  benden uzakta tüketebilirler.